Hatay’da pazarda sebze satarak biriktirdiği kira parası çalınan kadın, 3 aylık kirasını ödeyemeyince ev sahibi tarafından idam edildi. Deprem korkusu nedeniyle kapalı alanda yaşamakta zorlanan yaşlı kadın, konteyneri olmasına rağmen yaklaşık bir yıl boyunca minibüste yaşadı.
Hatay’ın Antakya ilçesinde yaşayan ve pazarda sebze satarak geçimini sağlayan 54 yaşındaki Fatma Sürer, asırlık felaketin ardından kaygıyla Antalya’da yaşayan kızının yanına yerleşti. Sürer 3 ay sonra eve geldiğinde biriktirdiği paranın çalındığını fark etti. Depremde evi hasar görmeyen kadın, parası çalınınca 3 aylık kirasını ödeyemeyince ev sahibi tarafından adliyeye sevk edildi. Yaşlı kadın maddi sıkıntılar nedeniyle kirayı ödeyemeyince icra süreci başladı. 5 aylık kirasını pazarda satarak ve yakınlarının yardımıyla toplayarak ödeyen yaşlı kadın, şimdi icranın kaldırılmasını bekliyor.
Asırlık facianın ardından tedirginlik nedeniyle uzun süre kapalı alana giremeyen Fatma Sürer, kendisine konteyner verilmesine rağmen hayatına minibüste devam etti. Sosyal medyada pazarda satış yaptığını gördükten sonra hayırseverlerin desteğiyle ev kiralayan kadın, artık eve girmiyor, konteynerinde ve minibüsünde hayatını sürdürmeye devam ediyor.
“Evin parası evdeydi ama eve geldiğimde hırsız parayı almıştı.”
Ev sahibinin kirayı ödeyemeyince kendisini icraya götürdüğünü anlatan Sürer, “Deprem sonrası ev sahibim bana dışarı çıkmamı söyledi. Ev olmadığı için uzun süre evden çıkamadım. Daha sonra evden çıktım. Kızımın evine gittim, bu yüzden 3 ay kirayı ödeyemedim. Evin parası evin içindeydi, eve gittim.” Ben geldiğimde hırsız parayı almıştı. Ev sahibimi aradım ve ‘Buradayım, evi boşaltacağım ama sana bir süre kirayı ödeyemeyeceğim’ dedim. Hiç ses çıkarmadı. Daha sonra evi taşıdım, aradım, telefona cevap vermedi. Kirayı alınca yanına gittim. Eve gittim, evin kapısına bir ilan astım. Beni kefaletle serbest bıraktı, beni kefaletle serbest bıraktı. Ev sahibimin 3 aylık kirası olduğu ve 2 ayı boş kaldığı için kendisine 5 aylık kira parası verdim. Beni kefaletle serbest bıraktı. Komşulardan ve marketten 15 bin kefalet parası topladım ve kendisine 15 bin kefalet parası verdim ama hala kefaleti kaldırmadı. Avukatını arayabilirler, ben de ‘Ben avukata verdim. İnfazı benden kaldırsınlar’ dedi.
Deprem korkusu nedeniyle kapalı alana girmekte zorlandığını ve yaklaşık bir yıldır minibüste yaşadığını belirten Sürer, “Uzun süre kendi arabam var, orada kalıp orada tezgahımı kurdum. Akşam orada yatıyorum, sabah kalkıyorum ve satışlarımı yapıyorum. Geçimimi bu şekilde sağlıyorum. Şu anda.” Konteynerde kalıyorum. 1 yıl araçta kaldım. 1 yıl sonra bana bir konteyner verdiler ve orada kalıyorum. Yasin Bey’e binlerce kez teşekkür ediyorum. Beni çok mutlu etti. Gelip evimi kiraladı. Ben o eve taşınmadım. Gidemiyorum, korkuyorum. 3 katlı bir bina, deprem geçirmiş bir bina. O bir ev. Yalnız yaşadığım için korkuyorum. Çok güzel bir ev ama orada kalamam. Bana gerçekten yardım etmek istiyorlarsa kalacağım ev sağlam mı? Ev almak mı, mobilya almak mı? Kibrit çöpü olsun. Benim mülkiyetle hiçbir ilgim yok. Binlerce kişi onu arıyor. Hiçbir şey olmuyor, onun adına üzülüyorum. O adam ayağa kalktı ve buraya kadar elimi tuttu. Çocuklarımdan bir diğeri bana anne dedi ve benimle ilgilendi. Allah bana bereket versin. Ev sahibimden Allah razı olsun, bir kış günü beni sokağa attı. Kendisi, eşi ve oğlu bana hakaret etti. ‘Sen git, ben başkasına kiralarım’ dedi. Belki başkasının ihtiyacı olduğu için hükümetimden bir şişe su almadım. “Yine ayaktayım, satış yapıyorum” dedi. -HATAY
